13 Eylül 2011 Salı

Teoman - Fahişe

bir fahişe sabaha karşı
çok seksiymişim, öyle diyor
gülüyoruz yalanına
karşılıklı ve anlayışlı

dalgakıranlardaki banklarda
çıkardı ayakkabılarını
bak, dedi, köprü ışıkları
siliyorlar yıldızları

kazıyınca yaldızlarını
altlarındaki demir paslı
ateşe vermeli onları ama
her yerde yangın çıkışları

sordum, niye sattın diye yoksulluğunu?
dedi, elimdeki sadece oydu

niye sattın vücudunu?
daha mı kötü, dedi, satmaktan ruhumu?

herkes, dedi, merak içinde
ölümden sonra hayat var mı diye
boşuna düşünürler
sanki hayat varmış gibi ölümden önce

sevdim seni ama bir şekilde
hüzün var diye belki gözlerinde
eğer sever gibi sarılırsan da
bu vücut sana bedava

aslında derdim; çok gençsin daha
20'yim, dedi, ama ruhum 1000 yaşında
kayalar kesti ayaklarımı
yine de bir şey hissetmek güzel hala
bu dalgakıranda

tek başıma bu vücutla fırlatıldım bu dünyaya
aşk da basit, pişmanlık da, hayat hoyrat bu zamanda
şahin kuşa, kuzgun leşe, ben değil bu dünya fahişe

korkum; çığlık atan adam gibi
tablodaki, şakağımda ellerim
hep kaçarken, tek kişilik dünyayı
ben artık nasıl severim?

anladım, senin kalbin birinde
geceyle gündüz, o hep seninle
sarıldı, ağladı saatlerce
o yine işe gitmeden önce

aslında derdim; çok gençsin daha
20'yim, dedi, ama ruhum 1000 yaşında
kayalar kesti ayaklarımı
yine de bir şey hissetmek güzel hala
bu dalgakıranda

tek başıma bu vücutla fırlatıldım bu dünyaya
aşk da basit, pişmanlık da, hayat hoyrat bu zamanda
şahin kuşa, kuzgun leşe, ben değil bu dünya fahişe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder